Ebeveyn Tutumunun Çocuk Üzerinde Etkisi
Ebeveyn tutumları bir çocuğun kişiliğinin gelişimini ve yetişkin olduğu süreçte hayat kalitesini dahi etkileyen bir süreçtir. Ebeveynlerin çocuklarına gereğinden serbest ve umursamaz davranması ya da sert verdiği tepkiler, müdahaleci tavırları gibi daha birçok şey çocuğun ileriki yaşlarında problem çözme becerilerine ket vurabilir.
Yetişkin olduğumuz süreçte çoğu zaman çocukluk anılarımızın büyük bir kısmını hatırlamamız mümkün olmaz ancak belli başlı anılarımızı unutmamış ve daima dün yaşamış gibi hissettiğimiz durumlar olur. Kimi zaman ebeveynimizin veya bakım verenimizin dahi hatırlamadığı bazı çocukluk anılarımızın hayatımıza etkisi aslında çok büyüktür. Biz yaşadığımız durumdan çok hissettiğimiz duygunun hissini yetişkin olduğumuz ve hayatımızın devam ettiği tüm süreçte hissederiz. Çocukluk döneminde atlamakta zorluk çektiğimiz bir problemle yetişkinlikte baş başa kaldığımızda çözmemiz veya toparlanmamız uzun zaman alabilir. Mesela arkadaş edinme sürecimiz hep problemli ilerlediyse bakım veren buna daima dahil olmuşsa yetişkin olduğumuzda bir kişiyle ilişkimizi kurarken, onunla problemlerimizi çözmeye çalışırken üçüncü kişiden yardım alarak, fikir danışarak kendi kararımızla değil de aldığımız fikir doğrultusunda ilişkimizi kurmaya, çözmeye çalışırız. Buradan da anlamalıyız ki bakım verenin farkında olmadan söylediği bir söz ya da müdahaleci tavrı bizde yer etmiş olup yetişkinlik dönemimizde hayat kalitemizi etkiler. Bu olay zaman zaman aşırı öfkeli bir birey olmamız, özgüven düşüklüğü hissetmemiz, yetersizlik duygusuyla savaşmamız veya saldırgan bir yapıda olmamız gibi daha birçok sonuç doğurabilir. Dozunda olan otorite kurma becerileri çocuk ve bakım verenin güvenli bir şekilde bağlanması için oldukça güzel bir zemin hazırlar ancak bakım verenin çocuğa karşı sözlü yada fiziksel şiddeti, fazla müdahaleci bir yapıda olması yada gereğinden fazla serbest bırakması çocuğun bakım veren ile bağlanmasında problem yaratır.
Çocuğun örnek aldığı kişi bakım verendir. Kendisini bir birey olarak hissetmek ister. Bakım verenin çocuğa fikrini sorması, başarılı olduğu bir konuda tebrik etmesi, otoritesini çocuğun bir birey olduğunu unutmadan kurması çocuğun yetişkin olduğu dönemde karşılaştığı her engelde yıkılmamasını hatta mücadeleci bir yapıda olmasını sağlar. Başarısız olduğu veya hata yaptığı bir durumda ise bakım veren veya ebeveyn tarafından verilen tepki çocuğun kişiliğine, fiziksel özelliğine ya da fikrine bir hakaret şeklinde olmamalıdır. Çocuğa yanlış ve doğru tarafları sakince anlatılıp, karar verme hakkının yine onda olduğu söylenmelidir. Çocuk böylece yaptığı davranışı yada savunduğu fikrini sorgulamaya başlar. Karar verme aşamasına vardığında, kararını kendi başına aldığı için özgüveni yüksek ve kararlarını net bir şekilde alabilen bir birey olma yolunda zemin hazırlanmış olur. Tabi ki tüm bu çabalara rağmen dinlemek istemeyen, kararları kötü sonuçlara varmış olsa dahi bunlardan ders çıkarmayan veya gerçekten sözlü ve fiziksel şiddete fazlasıyla maruz kalmış olup etkisi devam eden çocuklar için ebeveyn ve ya bakımverene yetişkin olma sürecinde daha da kötü sonuçlara varılmaması adına bir uzmana başvurmasını öneriyoruz.
Bengisu Binay
Psikolog